24 Ağustos 2012
Sayı: SİKB 2012/01 (34)

 Kızıl Bayrak'tan
Kürt halkına yönelik kirli savaş tırmandırılıyor
Savaş tanrılarının barışını istemiyoruz!
BDSP’den Antep açıklaması
Sendikal ihaneti parçalama görevi
Devlet terörüne geçit vermeyelim!
Blokaj eylemine özel güvenlik terörü
Kiğılı direnişçisi Didem Sorhun ile konuştuk
Micha, Türk Metal ihanetiyle son buldu
Metal İşçileri Birliği’nden açıklama
Deri-İş Sendikası ve DDSB’nin Trexta örgütlenmesindeki
Ali Bayram ile Trexta ve yaşanan süreç üzerine
Barış sorunu - V. I. Lenin
1 Eylül Dünya Barış Günü!
Grev katliamının arkasında sömürü cehennemi var!
Güney Afrika polisi katletti!
“Barometre fırtınayı gösteriyor!”
İşçiler hakları için eylemde!
Havayolu çalışanlarının grev sınavı
İşçilerden dinliyoruz: 16 ton
4+4+4 gerici eğitim sistemi
Hacıbektaş şenliklerinin gösterdikleri
Mücadele Postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

4+4+4 gerici eğitim sistemi...

Yalanlar ve gerçekler!

Eğitimin gericileştirilmesi doğrultusunda gündeme getirilen 4+4+4 yasalaşmıştı. Bu uygulama ile 66 ayı doldurmuş çocukların okula başlamasının önü açıldı. Öte yandan ailelerin uygulamaya yönelik tepkileri artarak devam ediyor. Aileler ilköğretim okullarının İmam Hatiplere dönüştürülmesine ve binlerce öğrencinin okul değiştirmeye mecbur bırakılmasına karşı tepkilerini ortaya koymaya başladılar. Velilerin rahatsızlıklarına rağmen birçok ilköğretim okulu kapatıldı. İmam Hatip ortaokullarının açılmasına hız verildi. İmam Hatip ortaokullarına kayıtlar camilerde yapılmaya başlandı. Bu durum bile gerici saldırganlığın ne denli arttığını kanıtlamak için yeter de artar bile.

Çocukların eğitime 5 yaşında başlaması uygulaması tepkiler üzerine 66 aya, yani 5,5 yaşa yükseltildi. Buna rağmen velilerin tepkileri sürdü. Tepkiler üzerine bakanlık yeni bir manevra yaptı. Çocuğun okula başlamasının fiziksel ve zihinsel gelişimine uygun olmadığının doktor raporu ile saptanması durumunda, rapor alan çocukların okula başlamayabileceklerine dair bir açıklama yaptı. AKP iktidarı bu manevrayla kendisine yönelme ihtimali olan tepkilerin önünü kesmeyi, bireysel arayışların önünü açmayı hedefliyor.

Veliler, bireysel çözüm tuzağına itilmek isteniyor

4+4+4 uygulaması ile 66 ayı dolduran çocukların ilköğretime başlamasının gündeme geldiği andan itibaren aileler yasaya karşı seslerini yükselttiler. Ülkenin dört bir yanında tepkiler ortaya çıkmaya başlayınca Milli Eğitim Bakanlığı konuya çözüm bulmak yerine aileleri çocuk psikiyatristlerine yönlendirerek zaman kazanmak istedi. Bu manevrada da başarılı oldu.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın psikiyatrist manevrasının ardından çocuğunun okula başlamasını istemeyen binlerce aile doktor kapısına dayandı. Bu yıl yeni yasaya göre okula başlayacak olan öğrenci sayısının 600 bin olacağı düşünüldüğünde bu durumun hastanelerde karmaşa, veliler ve doktorlar arasında devasa sorunlar ortaya çıkarması kaçınılmaz olacaktır.

Bir çocuğun çocuk psikiyatri kliniğinde değerlendirilmesinin en az 35-40 dakika sürdüğü sermaye medyası tarafından yapılan haberlerde yer aldı. Bu durumda 600 bin ailenin randevu alması, çocuğunu muayene ettirip ardından da rapor alması aylarca sürebilir. Okulların açılmasına bir aydan daha az zamanın kaldığı düşünüldüğünde, ailesi istemediği halde birçok çocuk okula başlamak zorunda kalacaktır.

Çocuk psikiyatrları yaptıkları açıklamalarla çocuğun zihinsel, fiziksel, sosyal ve psikolojik olarak okula hazır hale gelmesi için en az 72 ay gerektiğini raporlarla ortaya koymuşlardır. Bu bilimsel araştırmalar dışında kalacak çok az çocuk vardır. Yine çocuk psikiyatrları çocukların gelişimlerini tamamlanmadan ilkokul 1. sınıfa başlamaları durumunda ruh sağlıklarının bozulacağına dair pek çok açıklamada bulunmuşlardır. Küçük yaşta okula başlayanlarda  ayrılık kaygısı rahatsızlığı görülme riski, altı yaşında ilkokula başlayan çocuklara göre daha fazla olduğu da uzmanlar tarafından belirtilmektedir. Özellikle bu çocuklar okul öncesi eğitim almadılarsa risk daha da artmaktadır.

Uzmanlar beş yaşından önce el-göz koordinasyonunun, ince motor becerilerin, işlemsel düşüncenin tam gelişmemiş olması, soyut düşüncenin yetersizliği ve dikkati sürdürmedeki güçlükler nedeniyle bu yaştaki çocuklar öğrenme becerilerinde zorlanacaklarını belirtiyorlar. Bu yaştaki çocukların okulda belli seviyede başarı elde etmekte zorlanmaları gelişimsel açıdan normal olmasına karşın okul programları kapsamında beklenen kazanımları karşılamamaları nedeniyle, başarısızlık damgası yiyecekleri ve gereksiz olarak ‘zeka geriliği’, ‘öğrenme güçlüğü’ veya ‘dikkat eksikliği’ olduğu gibi tanımlara maruz kalacakları da aynı uzmanlar tarafından ortaya konulmaktadır.

4+4+4 ile gerici-dinsel eğitimin egemen kılınmak hedefleniyor

Milli Eğitim Bakanlığı eğitimde dinsel gericiliği egemen kılma anlayışını perdelemeye çalışmaktadır. Bu doğrultuda imam hatip ortaokulları ile diğer okullar arasında zorunlu dersler anlamında bir farklılık olmayacağı, farklılığın seçmeli derslerde olacağı yalanına sarılmaktadır. Oysa imam hatiplerin orta bölümlerinin açılması “bilimsel ve pedagojik gerekçeler” ile değil; tamamen dinci partinin kendi gerici yaklaşımının ürünüdür.

AKP iktidarı seçmeli dersler üzerinden dindar gençlik, dindar nesil hedefine ulaşmayı amaçlamaktadır. Din dersi üzerinden bugüne kadar birçok ayrımcı uygulama yaşandı. 4+4+4 yasası ile çok daha fazla ayrımcı yaklaşımın önü açılmış oldu. Eğitim sistemi, tam da dinci parti şefinin söylediği gibi “dindar nesil yetiştirmek” anlayışıyla yeniden dizayn edilmesinin önündeki yasal engeller kalktı. Milli Eğitim Bakanlığı, her ne kadar Kuran-ı Kerim ve Hz Muhammed’in Hayatı derslerinin seçmeli olduğunu iddia etse de özellikle taşrada söz konusu derslerin “zorunlu seçmeli” hale gelmesi kaçınılmaz hale geldi.

4+4+4 yasası ile seçmeli dersler üzerinden “Bireylerin demokratik hak ve taleplerine sınırlama değil, seçme hakkı sağlayarak bireylere ilgi, istek ve yeteneklerine uygun bir eğitim alma imkanı tanıdığı” iddia edilse de yasa ile öğrencinin ilgi ve yeteneklerine sınırlama getirilmiştir. Zorunlu seçmeli din dersleriyle, eğitimin her kademesinin imam hatipleştirilmesi hedeflenmektedir.

4+4+4 zorunlu eğitim yeni sorunların önünü açıyor

Milli Eğitim Bakanlığı, 4+4+4 düzenlemesi ile zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarıldığını iddia etse de ilk dört yılın ardından kesintili eğitimin başlaması, zorunlu eğitimin 4 yıla indirilmek istendiğinin açık kanıtıdır. Bir taraftan örgün eğitimin 12 yıl zorunlu olacağı iddia edilirken, diğer taraftan lise eğitiminin örgün eğitim dışına çıkarılması büyük bir çelişkinin daha doğrusu yalanın göstergesidir. Çoçukların son dört yıllık eğitimde örgün eğitimin dışına çıkarılarak diploma almasının önünün açılması, kız çocukları ve yoksul halk çocukları için kader olarak dayatılmaktadır. Bu sistemde örgün eğitimle ilişkisi ilk kesilecekler yoksul halk çocukları olacaktır.

Meslek ortaokullarının açılması ile birlikte çocuk emeği sömürüsü artacaktır. Kamuoyunda “torba yasa” olarak bilinen yasa ile çıraklık yaşının 11’e indirilmesi, işyerlerinde çalıştırılacak stajyerlere getirilen sınırlamanın kaldırılması, ağır ve tehlikeli işlerde çalışma yaşına getirilen sınırlamanın İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası ile kaldırılması bu sömürüyü yaygınlaştıracaktır.

Erken yaşta örgün eğitimden koparılan kız çocukları hızla cinsiyetçi işbölümünün gereği olan işlere yönelecektir (Ev işleri, yaşlı bakımı, çocuk bakımı vb.). Ve tabi ki bacasız fabrikalarda (Ev eksenli işler, merdiven altı atölyeler) çocuk kadın emeği her zaman yer bulacaktır. AKP iktidarı 4+4+4’ün yaratacağı mağduriyetlere yönelik tüm eleştirilere ve itirazlara kulağını tıkamıştır.

AKP iktidarı 4+4+4 yasasının öğrencilerin, öğretmenlerin ve velilerin mağduriyetine yol açmayacağı üzerinden açıklamalarda bulunmuştu. Ancak yasa daha şimdiden binlerce öğretmeni mağdur etmiştir. İlkokul-ortaokul ayrımının bir sonucu olarak çok sayıda sınıf ve bazı branş öğretmenleri norm fazlası durumuna düşmüş, ek ders alma hakkından mahrum edilmişlerdir. İlkokullarda 5 sınıfı okutacak öğretmenler fazlalık haline gelmiş, öğretmenlerin haftalık ders yükü artmıştır.

Çocuk işçiliğin önünü açan, çocuk gelinliğe davetiye çıkaran, her düzeyde eğitimin tamamen gericileştirilmesi saldırısının ifadesi olan, eğitimin piyasalaştırılmasının önündeki tüm engelleri kaldıran 4+4+4 yasasının boşa çıkarılması işçi ve emekçilerin birleşik devrimci, politik mücadelesiyle mümkün olabilir. Çözüm tüm sorunların olduğu gibi 4+4+4 yasasının da kaynağı olan kapitalizme, burjuva sınıf devletine karşı mücadelenin yükseltilmesindedir.